Tarihte ki Korkunç 4 Finans Felaketi

Yüzyıllar boyunca, ulusal maliyetlere ve aile ekonomilerine zarar veren bir dizi benzer mali felaket, ekonomik çöküşler ve küresel krizler yaşandı. Bu tür zorluklar, 1772’deki Kredi Krizi’nden 2008’deki Büyük Durgunluk’a kadar, tarih boyunca pek çok dönemde ortaya çıktı. Ancak, bu olaylar bize bugün karşılaştığımız zorluklarla başa çıkma konusunda önemli dersler verdi.

Örneğin, 1772’deki Kredi Krizi, finansal sistemin düzensizlikleri ve aşırı borçlanma sorunlarına işaret etti. Bu dönemde alınan dersler, finansal düzenlemelerin ve denetimlerin önemini vurgulayarak, sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesi için gerekli olan dengeyi sağlamak adına yapısal reformları teşvik etti.

Büyük Durgunluk, 1929’dan itibaren ekonomik bir felaketi simgeliyor ve dönemin ekonomik politikalarındaki hataları gözler önüne serdi. Keynesyen ekonomi teorisi gibi yeni yaklaşımlar, krizlere müdahale etmek ve ekonomiyi canlandırmak için ortaya çıktı. Bu dönem, ekonomik politikaların etkili bir şekilde uygulanmasının, krizlerle başa çıkmanın önemli bir parçası olduğunu gösterdi.

Daha yakın bir tarih olan 2008’deki Büyük Durgunluk, mortgage krizi ve finansal piyasalardaki çöküşle ilişkilidir. Bu kriz, finansal kurumların daha sıkı düzenlenmesi ve risk yönetimi önlemlerinin artırılması gerekliliğini vurguladı. Ayrıca, küresel ekonomideki bir krizin etkilerini azaltmak için uluslararası işbirliği ve koordinasyonun önemini gösterdi.

Bu mali felaketlerden çıkarılan dersler, mali sistemlerin ve ekonomik politikaların sürekli olarak gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, kriz durumlarında esneklik, hızlı tepki ve etkili politika uygulamalarının önemi vurgulanmaktadır. Bu geçmiş deneyimler, bugünün ekonomik zorluklarına karşı daha dirençli ve adapte olabilen bir mali sistem oluşturmak için değerli ipuçları sunmaktadır.

İşte bu felaketlerden bazıları:

1.1772 Kredi Krizi

Haziran 1772’de, Londra’daki Neale, James, Fordyce ve Down bankaları, Doğu Hindistan Şirketi’nde (EIC) yaklaşık 300.000 £ (yaklaşık 48.8 milyon £ veya bugünün parasıyla 64 milyon $) değerindeki spekülatif hisse senedi kaybının ardından iflas etti. Liberty Street Economics’e göre, kriz özellikle EIC’yi etkiledi ve şirket büyük bir nakit sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı. İngiliz hükümeti, EIC’nin çökmesini önlemek amacıyla 1773’te şirkete Kuzey Amerika çay satışlarında tekel hakkı veren Çay Yasası’nı çıkardı. 16 Aralık 1773’te Amerikan vatanseverleri, Boston Çay Partisi olarak bilinen bir protestoda 342 sandık çayı denize attılar.

Liberty Street Economics’e göre, “1700’lerin sonlarından beri kredi riskini anlamak için birçok şey yapıldı. Bugün, tarihin tekerrür etmesini engellemeye yardımcı olan hizmetler bulunmaktadır. Kredi derecelendirme kuruluşları, hem kurumlara hem de bireylere bu hizmetleri sunarak finansal riskleri daha iyi yönetmelerine yardımcı oluyor.”

2.Uzun Buhran: 1873

“Uzun Buhran”, 1873’ten 1896’ya kadar süren, dünya genelindeki bir dizi ekonomik durgunluk dönemini kapsayan bir terimdir. Bu dönemin temel nedeni, dünya genelindeki önemli finansal kuruluşlardan biri olan Viyana Menkul Kıymetler Borsası’nın 1873’teki çöküşüdür. Bu olay, Avrupa ve Amerika’da büyük bir finansal krize yol açtı ve uzun süreli bir ekonomik durgunluğa neden oldu.

Uzun Buhran, işsizlik, iflaslar, ticaret hacminde azalma ve genel ekonomik durgunlukla karakterizedir. Bu süre zarfında birçok ülkede ekonomik toparlanma zor oldu ve bu dönemde çeşitli ülkelerde sosyal ve politik sorunlar ortaya çıktı.

Bu terim, uzun süreli ve küresel ölçekteki ekonomik zorlukları ifade etmek için kullanılır ve tarih boyunca yaşanan ekonomik krizlerin bazılarına atıfta bulunur. Ancak, 1873’ten 1896’ya kadar olan dönemin özellikle uzun ve zorlu bir ekonomik durgunluk olduğu vurgulanarak “Uzun Buhran” olarak anılmaktadır.

3. Büyük Buhran

24 Ekim 1929’da ABD borsası, 18 aylık spekülatif satın almaların ardından çöktü. Bu tarih, Wall Street çöküşünün başlangıcı olarak kabul edilir. Ancak, “Büyük Buhran” terimi genellikle bu çöküşü izleyen ve 1930’ların başlarına kadar devam eden ekonomik krizi ifade eder.

Zayıf bankacılık sistemi, endüstriyel aşırı üretim ve tarım fiyatlarındaki çöküş gibi faktörlerin birleşimi, “Büyük Buhran”ı tetikleyen önemli etmenlerdi. 1929 çöküşü, hisse senedi piyasasında büyük kayıplara ve ekonomik belirsizliğe yol açtı. Bu durum, birçok yatırımcının mali varlıklarını kaybetmesine ve bir dizi finansal kurumun iflas etmesine neden oldu.

“Büyük Buhran” dönemi, dünya genelinde büyük ekonomik sıkıntılara sebep oldu. İşsizlik oranları arttı, sanayi üretimi düştü, ticaret hacmi azaldı ve birçok ülkede ciddi ekonomik zorluklar yaşandı. Bu dönem, çeşitli ülkelerde ekonomik politikaların ve finansal sistemlerin gözden geçirilmesine ve reformlara gidilmesine yol açtı.

Sonuç olarak, “Büyük Buhran”, 1929’daki Wall Street çöküşünü başlatan olaylardan sadece biri olarak değil, aynı zamanda bu çöküşü izleyen uzun vadeli ekonomik zorlukları ifade eden bir terim olarak kullanılır.

4.Ekonomik Kriz: 1970!


1960’ların sonlarındaki enflasyon, özellikle ABD ve İngiltere gibi ülkelerde yükselirken, dünya genelinde bir dizi faktörle etkilendi. Bu dönemde, İsrail ve Arap devletleri arasındaki Yom Kippur Savaşı önemli bir krize yol açtı. Savaşın başlamasıyla birlikte, çatışmanın tetiklediği petrol krizi ortaya çıktı ve küresel ekonomik dengeleri etkileyen önemli bir faktör haline geldi.

Petrol krizi, savaşa bağlı olarak Ortadoğu’dan gelen petrol arzının azalmasıyla doğrudan ilişkilendi. Petrol üretiminin azalması, petrol fiyatlarında keskin bir yükselişe neden oldu. Bu durum, enerji maliyetlerinin artmasına ve ülkelerin bütçelerinde önemli zorluklara yol açtı.

Aynı zamanda, yüksek enerji maliyetleri ve azalan petrol arzı, küresel ekonomide bir dizi etkiye neden oldu. İşletmelerin üretim maliyetleri arttı, tüketici fiyatları yükseldi ve enflasyon ivme kazandı. Bu durum, birçok ülkede ekonomik belirsizliği artırdı.

Ayrıca, petrol krizi, birçok ülkenin ekonomik büyümesini olumsuz etkileyerek bir dizi finansal zorluğa yol açtı. Yüksek enflasyon, düşen büyüme oranları ve enerji bağımlılığının getirdiği ekonomik kırılganlık, birçok ülkede borsa çöküşlerine ve ekonomik durgunluğa katkıda bulundu.

Bu dönem, enerji politikalarının ve ekonomik dengelemelerin önemini vurgulayan bir örnek olarak hafızalarda kaldı. Aynı zamanda, küresel ekonominin birbiriyle bağlantılı olduğu ve bir bölgedeki olayların dünya genelindeki ekonomik dengeleri etkileyebileceği bir dönemi temsil eder.

Related posts

Tarihte İnsanlardan Alınan En İlginç 4 Vergi

Adolf Hitler’den Nepal Kralına Gönderilen Hediye

Kısa ama Şerefli bir Hayat Cüzzamlı Kral 4. Baldwin!